Ana içeriğe atla

Sanat Nedir?

Merhaba :)

İlk blog yazımda en iç içe olduğum alanın, sanatın, hep tartışılagelmiş sorusu “Sanat Nedir?”e dair bazı filozofların ve sanatçıların görüşlerini paylaşmak ve konuyu kendimce irdelemek istedim. Bilgiye aşık bir insan olarak okuduğum bloglarda “hoş geldiniz, merhaba, iyi okumalar” vb. şahsi girişleri hep atlarım :D Hızlıca koşarak bilgiye kavuşmak isterim. Bu girişi sadece bu yazıya mahsus yapıyor ve kısa(!) kesiyorum, keyifli okumalar :)

Sözlük anlamına göre sanat; bir duygunun, tasarımın, güzelliğin vb. dışavurumunda, anlatımında kullanılan yöntemlerin tümü, bu yöntemlerle ortaya konulan üstün yaratıcılık olarak tanımlanır. Bu tanımı biraz açmak gerekirse, sanat; insanların yaratıcılığının, yeteneklerinin ve düş gücünün; mimari, resim, heykel, tiyatro, müzik ve edebiyat gibi çeşitli sanat etkinliklerinde biçimlenmesidir.

Sanat kelimesi Arapça kökenli bir kelimedir ve sana’a kelime kökünden gelen “yapmak, üretmek” anlamında bir mastardır. Bu yapma ve üretme işi sıradan bir eylem değildir. İnsanın gördükleri, işittikleri, hissettikleri olayları, insanlarda estetik bir heyecan uyandıracak şekilde ifade etmesidir. 

Sanatta öz ve biçim, ulusallık ve evrensellik, soyut ve somut, duyusal ve düşünsel kavramları iç içedir ve birbirinden ayrılamaz. Sanatçı bu zıt kavramları, içinde yaşadığı döneme ve kendi dünya görüşüne göre bir bütün olarak ele alır.

Bu konudaki farklı düşüncelere bakıldığında;

Auguste Rodin’in tanımı “Sanat dünyayı anlamak ve anlatmak isteyen bir düşünce çabasıdır.” şeklindedir.

Kant’a göre “Sanatın kendi dışında, hiçbir amacı yoktur. Onun tek amacı kendisidir. Güzel sanatı ancak deha yaratabilir.”

Marks’a göre “Yaratıcı eylem, insanın ve doğanın karşılıklı etkileşiminin bir aşamasıdır. Bu toplumsal bir karakter taşır. Sanat, yaşamı insanileştiren bir olgudur. Araştırıcı, yaratıcı, çok yönlü temel insana ulaşma çabası içinde sanatlar gelişebilir.”

Hegel’e göre “Sanattaki güzellik doğadaki güzellikten üstündür. Sanat, insan aklının ürünüdür. Kendisine doğanın taklidinden başka amaç bulmalıdır.”

Picasso’nun sanat tanımı: “Sanat, bize hakikati bildiren bir yalandır.” şeklindedir. Ona göre sanat görüneni yansıtmaz, görünür kılar.

Benedetto Croce, güzellik yerine anlatımı öne çıkarır. “Sanat, sezginin ve anlatımın birliğidir. Bireysel ve teorik bir etkinliktir. Doğa, sanatçının yorumu ile güzel olabilir.” der.

Oscar Wilde’a göre “Sanat, dünyanın en bilinen bireysel üslubudur.”

Tolstoy’un sanat tanımı ise şöyledir: “Sanat insanın bir zaman duymuş olduğu bir duyguyu kendinde canlandırdıktan sonra, aynı duyguyu başkalarının da duyabilmesi için hareket, çizgi, renk, ses ya da sözcüklerde belirlenmiş biçimler aracılığı ile onlara aktarmasıdır.”

Albrecht Dürer’e göre “Sanat doğanın içindedir, sanatçı bunu oradan çıkarabilendir.”

Birbirinden farklı birçok tanım yapılmasına rağmen aslında sanat belli kalıplar içine konulamayan ve estetik olan insan duygularının dışavurumudur. Sanat, insanlık tarihinin her döneminde varolmuş bir olgudur. Medeniyetin her döneminde de insanların yaşadıkları olaylara ve keşfettikleri kavramlara bağlı olarak sanat varolmaya devam edecektir. Gombrich’in de dediği gibi, “Sanat diye bir şey yoktur aslında, yalnızca sanatçılar vardır. Bir zamanlar bazı adamlar renkli toprakla bir mağaranın duvarına kabaca bizon resimleri çiziktiriyordu; bugün de bazıları boya satın alıp duvar ya da tahta perdeleri resimliyor ve daha birçok başka şeyler üretiyorlar.”

Bütün bu bilgilerin, fikirlerin işaret ettiği ortak temalar; sanatın estetik değeri ve subjektifliği üzerinde yoğunlaşıyor. O halde okuyuculara sormalı, sizce sanat nedir? :)

Kaynaklar

Soygür, H. (1999) Sanat ve Delilik. Klinik Psikiyatri, s. 124-233

Akdoğan, B. (2001) Sanat, Sanatçı, Sanat Eseri ve Ahlak, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, s. 214-215

Gombrich, E. H. (1994) Sanatın Öyküsü, s. 14


















 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Elementler Hakkında

Hepimiz duymuşuzdur "Ay hava grubuna güven olmaz" ya da "Ateş baskın kişinin öfkesinden kaçacaksın" gibi gelenneme cümlelerini. Çoğu kişi Güneş burcunun hangi elementi temsil ettiğini bilse de daha fazlası hakkında fikir sahibi olmak için elementlerin neler ifade ettiklerini öğrenmek gerekiyor. Buyrun o halde :) Antik Yunanlılar varlıkları dört elemente ayırmış ve dünyadaki her şeyin bu dört kategoriden birine sığabileceğine ya da bunların birleşiminden oluşabileceğine inanmışlardır. Onlara göre ateş, su, toprak, hava olarak bildiğimiz bu dört element baktığımız her yerde görülebilirdi. Bu inanışa göre fiziksel varlığımızın yani dünyadaki formumuzun toprak, duygusal varlığımızın su, düşüncelerimizin hava ve spiritüel yönümüzün ateş elementini temsil ettiği söylenebilir. Astrolojide evlerin veya burçların her biri, bir elementle bağlantılıdır. Dört elementin temsil ettiği toplam on iki burç ve on iki ev bulunur. 2-6-10. ev (boğa, başak, oğlak) toprak element

Aşk, Zenginlik ve Zarafet: Astrolojide Venüs

İsmini Roma mitolojisindeki Venüs’ten almıştır, mitolojide güzellik tanrıçasıdır. Çok parlak bir gezegen olduğu için bu gezegene Venüs adı verildiği düşünülmektedir. Venüs (Yunan mitolojisinde Afrodit), denizin köpüklerinden bir istiridye kabuğu içerisinde doğmuştur ve olağanüstü güzellikte bir kadındır.   Astrolojide Venüs; aşkı, ilişkileri ve kişinin yaratıcılık gücünü gösterir. Evlerdeki ve burçlardaki anlamlarına bakalım :) Venüs koçta veya 1. evde kişinin doğrudan/açık davranmasını ve maskülen hareketleri olabileceğini gösterir. Venüs koçların sabırlı olmaya ihtiyacı olabilir. İkili ilişkilerde hak ve adalete takıntılı olmayı ifade eder. Stratejilerde ani davranma ve mağduriyet yaşanabilir. 2. ev veya Venüs boğa lüks yaşam ve para anlamında güç verir. Kişi ikili ilişkilerde görselliğe önem verir ve estetik düşkünüdür. Venüs boğa konumu maddi olanaklar, manevi değerler ve parasal anlamda şanstır. 3. ev veya Venüs ikizler iletişim kurarak, başkalarına sorarak ilişkisini yü

Venüs'ün Açıları

Romantik ilişkilerin ve kazançlarımızın yöneticisi Venüs'ün haritada diğer gezegenlerle yaptığı açılar da birçok açıdan kişiye yol gösterici olabiliyor. Bu açıları inceleyelim, fikir sahibi olalım :) Venüs’ün Güneş’le üçgen açısı varsa kişi popüler ve ön plandaki kişilerle ilişkiler kurabilir. Parasal anlamda olumlu bir potansiyeli gösterir. Venüs akrep ve Güneş yengeçteki gibi özel konumlarda ise kişinin içe dönüşünü ifade edebilir. Venüs-Ay üçgeni anneyle ilişkideki sorunların çözülmesi gerektiğini gösterir. Bu ilişkiden gelen temel güven sorunları olabilir. Venüs-Ay kavuşumu veya üçgeni evlilik için oldukça olumludur, uzun ömürlü evlilik işaretlerinden biri olarak değerlendirilir. Venüs’ün Merkür’le kavuşum ya da üçgen açıları ikili ilişki ve evlilikte iletişimi güçlü bir partnere ihtiyacı gösterir. Yazılı veya sözlü iletişim, paylaşım bu kişi için çok önemlidir. Venüs-Mars üçgeni ya da kavuşumu kişinin herkesle çok rahat arkadaş olabilen birisi olduğunu gösterir, harek